30 Mart 2014 Pazar

SALİHLİ'Yİ TANIYALIM

Doğal ve yapay gölleri, ırmak ve çayları, zengin bitki örtüsüne sahip dağları, şifa dağıtan termal suları, büyük ve verimli ovasıyla bir doğa ve tarih harikası Salihli kenti, Anadolu yarım adasının batısında, Ege bölgesinin neredeyse kalbi sayılabilecek tam merkezinde yer alır. 

Çağdaş bir kent özelliği taşıyan ve insanoğlunun ilk çağlardan beri Tanrının bahşettiği doğal güzelliklerden yararlanmak için yerleştiği Salihli ve çevresi bugün 160 bin kişiyi barındırmaktadır. 120 bine yaklaşan merkez nüfusuyla Salihli Ege bölgesinin üçüncü büyük ilçesidir.
 Doğudan Kula, kuzey doğudan Köprübaşı, kuzeyden Gördes, kuzeybatıdan Gölmarmara, batıdan Ahmetli, güneyden İzmir'in ilçesi Ödemiş ve güneybatıdan Alaşehir ile çevrilidir. 8 Km batısında yer alan Lidya Devletinin başkenti Sardes ile yalnız doğal zenginlikleri değil, Lidyalıların icat ettiği para ile dünyanın ilk maddi zenginliğini yaşamış topraklar üzerinde kurulmuştur Salihli.
Tarihin ilk uluslararası yolu “Altın Yolu”nun başlangıç noktasındadır Salihli. Zaman içinde yapılan onarım ve eklentileri ile adı “Kral Yolu”na dönüşen günümüz İzmir-Ankara D–300 karayolu üzerinde yer aldığı için ulaşımı kolay bir “Ticaret Merkezi”dir. Ayrıca İzmir- Afyon Demiryolu da kentin tam ortasından geçmektedir. http://www.esalihli.com/rehber/info/gezilecek-yerler
Bu kadar teorik bilgi yeter. Şimdi bir Salihlili olarak kendi  gözümden anlatmak istiyorum bu güzel ilçeyi.
Manisa'nın sevimli ve 3. büyük ilçesi. Bir gün yolunuz düşerse kesinlikle yabancılık çekmeyeceğiniz bir yer. İnsanları sıcakkanlı tipik ege insanı belki şivede biraz zorlanabilirsiniz malum hızlı konuşuruz. Genelde emekli yeri olarak görülür ki doğru bir tespit diye düşünüyorum. Ama güzel yanı İzmir'e yakınlığı. Arabaya atladığınızda . Yaklaşık bir saat  sonra İzmir'desiniz.
Öyle çok büyük bir yer değil evet pek alışveriş merkezi de yok ama mis gibi temiz hava alabileceğimiz, piknik yapabileceğimiz Kurşunlu'su var. Hava güzelse burası tam bir cennet şelalesiyle, kaplıcalarıyla da tam bir şifa merkezi. Gümüş Çayı var yazın çayını, çekirdeğini kapan herkes buradadır.

Resim 1: Kurşunlu Şelalesi
Kaynak: http://www.tatilforum.com/threads/84-Salihli


Bir de Salihli'ye gelip, 'Odun köfte' yemeden dönerseniz pişman olursunuz. Odun ateşinde şişlerde pişen eşsiz bir lezzet. Çarşısına çıktığınızda yol boyu sıralı köftecileri kolaylıkla bulabilirsiniz.

Resim 2: Odun Köfte
Kaynak: http://www.e-salihli.com/firma/pasa-odun-kofte-cemal-usta-28


SARDES (SART)
Sart, Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı belde.
İzmir-Ankara karayolu üzerinde Manisa'ya 70 km kadar uzaklıkta bulunan ve antik çağdaki ismi Lidyalıların dilinde Sfard olan Sart, Lidya Devletinin başkenti idi ve MÖ 6. ve 7. yüzyıllarda, büyük bir ekonomik ve politik güce sahipti. Lidyalılar servetlerinin önemli bir kısmını şimdi Sart Çayı adını taşıyan Paktolos Nehri civarındaki altın madenlerini işleterek elde etmişlerdir. Lidya başkenti Helenistik çağda Sardes, Roma İmparatorluğu döneminde Sardes adı ile anılmıştır.
Efsaneye göre Frigya Kralı Midas da, her dokunduğunun altına dönüşmesi lanetinden bu nehirde yıkanarak kurtulmuştur.
Hellenistik döneme ait bir Artemis Tapınağı, mermerden inşa edilmiş Avlu-Gymnasium Kompleksi ve MS 17 yılındaki depremden sonra yapıldığı sanılan bir sinagog, Sart ören yerindeki görülmeye değer kalıntılardan bazılarıdır.

Resim 3: restorasyon çalışmaları  için 1. Dünya savaşı zamanında bırakılan vinç
Kaynak: http://arsiv.indigodergisi.com/55/hk1.htm

GYMNASIUM
Sardes’in Roma döneminde yapılmış anıtsal yapılarından Gymnasium, Anadolu’daki benzerleri arasında en büyük ölçüde yapılmış olanıdır.
Sardes Gymnasiumu’nun yapımına M.S.II.yüzyılda Severius Simplicinius’un emri ile başlanmış, iki yüz yılı aşkın çalışmadan sonra M.S.IV.yüzyılda tamamlanmıştır. Gymnasium üç ayrı bölümden oluşmuştur. İlk bölümde; üstü örtülü olan bölüm, ikinci bölümde; hamam kısmına açılan, törenlerin yapıldığı mermer avlu.
 Üçüncü bölüm ise; Doğudaki  Palaestra (antrenman alanı) ile kuzey ve güney duvarına bitişik, birbirlerine simetrik iki holden oluşmaktadır.

Resim 4: Gymnasium 
Kaynak: http://arsiv.indigodergisi.com/55/hk1.htm


Resim 5: Gymnasium Sütunlar
Kaynak: http://arsiv.indigodergisi.com/55/hk1.htm


ARTEMİS TAPINAĞI
Dünyanın yedi harikasından biri
Artemis Tapınağı’nın yapımını ilk defa Lydia Kralı Kroisos kum taşından bir sunak olarak başlatmıştır. Bunun ardından M.Ö.330 yılına doğru asıl tapınak yapılmasına girişilmiş, ancak tamamlanamamıştır.
.
Hıristiyan’ların egemen olduğu dönemde ise tapınağın güney-doğu köşesine doğal bir platform üzerine küçük bir kilise yapılmıştır. M.S.17’de Sardes’i tamamı ile, yıkan deprem, tapınağa da çok zarar vermiştir. M.S.II.yüzyılın ortalarına doğru Antonius Pius ve karısı Faustina tapınağı onarmış, içerisine imparatorların dini törenlerinde kullanılmak üzere iki bölüm yapılmıştır. Buraya normal bir insan boyunun dört katı heykeller konulmuştur. Bunlardan doğu yönündeki heykel İmparator Antonius Pius’u, batı yönündeki de eşi Faustina’yı temsil ediyordu. Faustina heykelinin başı bugün British Museum’dadır.

Resim 6: Artemis Tapınağı
Kaynak: http://arsiv.indigodergisi.com/55/hk1.htm


Tapınağın güney-doğu köşesindeki Küçük Bizans Kilisesi M.S.V. yüzyılda yapılmıştır. Yarım yuvarlak apsisli, tek nefli bir yapıya daha geç devirlerde bazı ekler yapılmıştır. Bu arada V. yüzyılın sonu ile VI. yüzyılın başında yapının uzunluğu boyunca bir bölüm eklenmiştir.
Artemis Tapınağı ile kilise arasında mimari hiçbir bağlantı bulunmamaktadır. VII. yüzyıldaki bir deprem her iki yapıyı da yıkmıştır. Amerikan Arkeoloji gurubunun 1910’da başlattığı kazılardan sonra tapınak tümüyle ortaya çıkarılmış, 1961’de de kilise onarılmıştır.
Mezarlar

Sart Çayı’na doğru eğimli arazi üzerinde M.S.IV.V. yüzyıllara ait bir mezar odası bulunmuştur. Duvar freskleri Manisa Müzesi’ne götürülmüş olan anıtın bezemelerindeki tavus kuşları ile benzerleri Anadolu’da çok sık rastlanan bir geleneği işaret etmektedir. Bu mezar anıtın biraz ilerisinde de Piramit Mezarı diye isimlendirilen ve M.Ö.VII. yüzyıla tarihlenen bir başka mezar anıtı ile de karşılaşılmıştır. Bugün yalnızca temel kalıntıları ile bazı mimari parçaları sağlam kalmıştır. Bu anıtların yanı sıra Sart Çayı’nın karşı kıyısındaki tepede de çok sayıda Lydia kaya mezarları bulunmaktadır.

Resim : Mezarlar
Kaynak: http://arsiv.indigodergisi.com/55/hk1.htm

KAYNAKÇA: http://arsiv.indigodergisi.com/55/hk1.htm
                        
                   http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/salihli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder