2 Mayıs 2014 Cuma

KULA: NASİP OLMAZ HER KUL'A


Başlığı görünce burada yaşayan insanların ne kadar yaratıcı olduklarını anlamakta zorlanmamışsınızdır. Nerededir bu Kula nasıl bir yerdir diyorsanız o zaman başlayayım anlatmaya…
Kula Manisa'nın küçük sevimli bir ilçesidir. Nasıl Kayseri'nin insanları ticari zekaları, pazarlıklarıyla meşhursa Kula'da Ege'de bir o kadar meşhurdur. Esnaflar Kulalı müşteriyi 100 kişi içinden şıp diye bulur. Nasıl mı? Eğer 100 TL'lik malı sizden 40TL'ye alabilen biri varsa bilin ki o Kulalıdır. Pazarlık dediniz mi akan sular durur onlar için. Kurnazlıkta da onları kimse geçemez. Bu ön bilgiyi vermek istedim.
Şimdi bir gün bu şirin ilçeye yolunuz düşerse nereleri görmeniz gerektiğini aktarmak size rehberlik yapmak istiyorum.
 Kula, Peri bacaları, volkanları ve mağaraları ile doğaseverlere farklı bir alternatif sunuyor. 

Kula volkanitleri, Batı Anadolu'da Manisa il sınırı içinde, yaklaşık 30 - 35 km uzunlukta ve 10-15 km genişlikteki bir alanda, Kula ilçe merkezi çevresinde yüzlekler veren Kuvaterner yaşlı genç alkali bazaltik lav akıntıları ve tefralardır. Son derece ilginç olan bu volkanizma Türkiye’nin Kuvaterner yaşlı genç volkanitlerinin ender olarak görüldüğü alanlardan biri olup, volkan konileri, kraterler, lav akıntıları ve tefra örtüsü şeklinde ve aktüel volkan görünümündedir. Kula’ya ise 16 km uzaklıkta bulunan Peribacaları ise Burgaz Köyü civarındadır.
Resim 1: Kula Divlittepe Volkanı
Kaynak: http://2.bp.blogspot.com/ (03.05.2014)
Gediz 1 köprüsünü geçtikten yüz metre sonra sola kıvrılan patika yol ile başlayan alan, insanı zamandan ve mekandan kopararak Peri bacalarıyla yalnız bırakıyor. Peri bacalarının (Kuladokya) doğal ve bakir olarak korunabilmesi için bu alan doğal sit ilan edilmiş ve korunmaktadır.
Resim 2: Kula Peri Bacaları
Kaynak: http://wowturkey.com/(03.05.2014)
Kula çeşitli nedenlerle günümüze kadar bozulmadan gelebilmiş bir anıt kenttir. Yapılar mimari açıdan eski kent yerleşmemizin bozulmamış tipik örneği teşkil etmesi ve bu niteliklerin belge açısından değeri Kula’ya ‘’Anıt Kent’’ Özelliğini kazandırmaktadır. Kula ve benzerlerinin korunması kentsel yaşam ve kültürel süreklilik ve örnek açısından önemi büyüktür. Kula evlerinin hepsinde bir avlu yer alır. Avlu en az 3 metre yükseklikte bir duvarla çevrelenmiştir 18 yy. ve 19 yy. ilk yarısındaki örneklerde eve giriş çoğunlukla avludaki çift kanatlı ahşap bir kapı ile sağlanır. Kula Evleri genellikle iki katlıdır. Zemin katta ahır, kiler, mutfak gibi mekanlar yer alır. Fırın ve tuvalet çoğunlukla avlunun bir köşesindedir. Sofalı evlerde tuvalet evin içine alınmıştır. Evin plan tipini belirleyen üst katın bir cephesi sokağa, bir cephesi de avluya bakar. Hayatın sokağa bakan cephesi kapatılarak buraya ahşap kafesli ya da parmaklıklı pencereler yerleştirilmiştir. Avluya bakan yönü bazı evlerde açık, bazı evlerde ise kapalıdır. Üst katlardaki odalardan bir veya ikisi baş odadır. Bunlar daha özenle süslenmişlerdir ve genellikle sokak tarafındadırlar. Türk evlerinde çeşitli amaçlara göre düzenlenen odalara rastlanmaz. Her oda yemek yeme, yatma, oturma ve benzeri eylemleri karşılar. Kula Evlerinde odalar hayata ve sokağa açılan pencereleri sayesinde bol ışık alırlar. Hayata açılan pencereler genellikle üçer tanedir. Üst kattaki pencereler üst sırada duvarın iç ve dış yüzünü sınırlayan alçı şebekeli tepe pencereleri vardır.
            Kula Evleri, büyük aile yapısına ve yaşamın önemli bir bölümünü evde geçiren kadına göre düzenlenmiş, günlük yaşam, yazları avluda, bahçede ve hayatta; kışları ise ara katta ya da ikinci katta geçer. Bahçelerde sebze-meyve yetiştirilir. Dolaplar işlevlerine göre yüklük, çubukluk, testilik, peşkirlik, lambalık, tembel deliği gibi adlarla anılıyor. Seki altı yönündeki yüklüklerin yanlarında gözenek denilen kandil şişe ve bunun gibi eşya konulan bezemeli ahşap gözler bulunur. Dolapların bazıları tavana kadar uzanır. Bazılarının üst korkuluklu asma kat biçimindedir.
Resim 3: Kula Evleri 
Kaynak: http://www.turizmtrend.com/(03.05.2014)
            Kula’da yaygın olan ev tiplerinden bir diğeri “Dış sofalı ve köşklü plan tipi”dir. Bu tipte hayatın iki ucunda tamamen bir çıkıntı teşkil eden ve çevresi açık bir köşk ile iki odanın arasında bir eyvan yer alır.
 KENAN EVREN MÜZESİ
 
          İlçemizde doğan 7.Cumhurbaşkanımız Kenan Evren’ in doğduğu ev Akgün mahallesi sokaktadır ve Kenan Evren Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiş 221 adet tarihi eser burada sergilenmektedir. 1985 yılında ziyarete açılan müze Kula Belediye başkanlığınca korunmaktadır.
Resim 4: Kenan Evren Müzesi
Kaynak: http://salihliziraatodasi.org.tr/(03.05.2014)
YUNUS EMRE  TÜRBESİ
 Yunus Emre ve hocası Tabduk Emre'nin mezarının bulunduğu Emre Köyü Kula’ya köy niteliğinde bir yerleşim alanıdır.İzmir Ankara kara yolundan l0 kilometre içeridedir.
 Yunus Emre'nin mezarı Tabduk Emre türbesinin kapısının önündedir.Yunus Emre'nin mezar taşında küçük bir balta resmi bulunmaktadır. Kula Belediyesince 4 Eylül Kula'nın Kurtuluş törenleri etkinlikleri sırasında Yunus Emre'yi anma etkinlikleri de yapılmaktadır.Yunus Emre  türbesine her yıl yüzlerce kişi ziyaret etmektedir.
Resim 5: Yunus Emre Türbesi
Kaynak: http://www.kula.bel.tr/(03.05.2014)

Kula tarihi evleriyle,doğal güzellikleriyle,tarihi zenginlikleriyle yaşayan ve yaşatılan değerleriyle bir dünya kenti bir açık hava müzesidir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder