Başlığı görünce burada yaşayan insanların ne kadar
yaratıcı olduklarını anlamakta zorlanmamışsınızdır. Nerededir bu Kula nasıl bir
yerdir diyorsanız o zaman başlayayım anlatmaya…
Kula Manisa'nın küçük sevimli bir ilçesidir. Nasıl
Kayseri'nin insanları ticari zekaları, pazarlıklarıyla meşhursa Kula'da Ege'de
bir o kadar meşhurdur. Esnaflar Kulalı müşteriyi 100 kişi içinden şıp diye
bulur. Nasıl mı? Eğer 100 TL'lik malı sizden 40TL'ye alabilen biri varsa bilin
ki o Kulalıdır. Pazarlık dediniz mi akan sular durur onlar için. Kurnazlıkta da
onları kimse geçemez. Bu ön bilgiyi vermek istedim.
Şimdi bir gün bu şirin ilçeye yolunuz düşerse
nereleri görmeniz gerektiğini aktarmak size rehberlik yapmak istiyorum.
Kula, Peri bacaları, volkanları ve mağaraları ile doğaseverlere farklı bir alternatif
sunuyor.
Kula volkanitleri, Batı Anadolu'da Manisa il
sınırı içinde, yaklaşık 30 - 35 km uzunlukta ve 10-15 km genişlikteki bir
alanda, Kula ilçe merkezi çevresinde yüzlekler veren Kuvaterner yaşlı genç
alkali bazaltik lav akıntıları ve tefralardır. Son derece ilginç olan bu
volkanizma Türkiye’nin Kuvaterner yaşlı genç volkanitlerinin ender olarak
görüldüğü alanlardan biri olup, volkan konileri, kraterler, lav akıntıları ve
tefra örtüsü şeklinde ve aktüel volkan görünümündedir. Kula’ya ise 16 km
uzaklıkta bulunan Peribacaları ise Burgaz Köyü civarındadır.
Resim 1: Kula Divlittepe Volkanı
Kaynak: http://2.bp.blogspot.com/ (03.05.2014)
Gediz 1 köprüsünü
geçtikten yüz metre sonra sola kıvrılan patika yol ile başlayan alan, insanı
zamandan ve mekandan kopararak Peri bacalarıyla yalnız bırakıyor.
Peri bacalarının (Kuladokya) doğal ve
bakir olarak korunabilmesi için bu alan doğal sit ilan edilmiş ve
korunmaktadır.
Resim 2: Kula Peri Bacaları
Kaynak: http://wowturkey.com/(03.05.2014)
Kula çeşitli nedenlerle günümüze kadar bozulmadan
gelebilmiş bir anıt kenttir. Yapılar mimari açıdan eski kent yerleşmemizin
bozulmamış tipik örneği teşkil etmesi ve bu niteliklerin belge açısından değeri
Kula’ya ‘’Anıt Kent’’ Özelliğini kazandırmaktadır. Kula ve benzerlerinin
korunması kentsel yaşam ve kültürel süreklilik ve örnek açısından önemi
büyüktür. Kula evlerinin hepsinde bir avlu yer alır. Avlu en az 3 metre
yükseklikte bir duvarla çevrelenmiştir 18 yy. ve 19 yy. ilk yarısındaki
örneklerde eve giriş çoğunlukla avludaki çift kanatlı ahşap bir kapı ile
sağlanır. Kula Evleri genellikle iki katlıdır. Zemin katta ahır, kiler, mutfak
gibi mekanlar yer alır. Fırın ve tuvalet çoğunlukla avlunun bir köşesindedir.
Sofalı evlerde tuvalet evin içine alınmıştır. Evin plan tipini belirleyen üst
katın bir cephesi sokağa, bir cephesi de avluya bakar. Hayatın sokağa bakan
cephesi kapatılarak buraya ahşap kafesli ya da parmaklıklı pencereler
yerleştirilmiştir. Avluya bakan yönü bazı evlerde açık, bazı evlerde ise
kapalıdır. Üst katlardaki odalardan bir veya ikisi baş odadır. Bunlar daha
özenle süslenmişlerdir ve genellikle sokak tarafındadırlar. Türk evlerinde
çeşitli amaçlara göre düzenlenen odalara rastlanmaz. Her oda yemek yeme, yatma,
oturma ve benzeri eylemleri karşılar. Kula Evlerinde odalar hayata ve sokağa
açılan pencereleri sayesinde bol ışık alırlar. Hayata açılan pencereler
genellikle üçer tanedir. Üst kattaki pencereler üst sırada duvarın iç ve dış
yüzünü sınırlayan alçı şebekeli tepe pencereleri vardır.
Kula Evleri, büyük aile yapısına ve yaşamın önemli bir bölümünü evde geçiren
kadına göre düzenlenmiş, günlük yaşam, yazları avluda, bahçede ve hayatta;
kışları ise ara katta ya da ikinci katta geçer. Bahçelerde sebze-meyve
yetiştirilir. Dolaplar işlevlerine göre yüklük, çubukluk, testilik,
peşkirlik, lambalık, tembel deliği gibi adlarla anılıyor. Seki altı yönündeki
yüklüklerin yanlarında gözenek denilen kandil şişe ve bunun gibi eşya konulan
bezemeli ahşap gözler bulunur. Dolapların bazıları tavana kadar uzanır.
Bazılarının üst korkuluklu asma kat biçimindedir.
Resim 3: Kula Evleri
Kaynak: http://www.turizmtrend.com/(03.05.2014)
Kula’da yaygın olan ev tiplerinden bir diğeri “Dış sofalı ve köşklü
plan tipi”dir. Bu tipte hayatın iki ucunda tamamen bir çıkıntı teşkil eden ve
çevresi açık bir köşk ile iki odanın arasında bir eyvan yer alır.
KENAN EVREN MÜZESİ
İlçemizde doğan 7.Cumhurbaşkanımız Kenan Evren’ in doğduğu ev Akgün mahallesi sokaktadır ve Kenan Evren Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiş 221 adet tarihi eser burada sergilenmektedir. 1985 yılında ziyarete açılan müze Kula Belediye başkanlığınca korunmaktadır.
İlçemizde doğan 7.Cumhurbaşkanımız Kenan Evren’ in doğduğu ev Akgün mahallesi sokaktadır ve Kenan Evren Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiş 221 adet tarihi eser burada sergilenmektedir. 1985 yılında ziyarete açılan müze Kula Belediye başkanlığınca korunmaktadır.
Resim 4: Kenan Evren Müzesi
Kaynak: http://salihliziraatodasi.org.tr/(03.05.2014)
YUNUS EMRE TÜRBESİ
Yunus Emre ve hocası Tabduk Emre'nin mezarının
bulunduğu Emre Köyü Kula’ya köy niteliğinde bir yerleşim alanıdır.İzmir Ankara
kara yolundan l0 kilometre içeridedir.
Yunus Emre'nin mezarı Tabduk Emre türbesinin
kapısının önündedir.Yunus Emre'nin mezar taşında küçük bir balta resmi
bulunmaktadır. Kula Belediyesince 4 Eylül Kula'nın Kurtuluş törenleri
etkinlikleri sırasında Yunus Emre'yi anma etkinlikleri de yapılmaktadır.Yunus
Emre türbesine her yıl yüzlerce kişi ziyaret etmektedir.
Resim 5: Yunus Emre Türbesi
Kaynak: http://www.kula.bel.tr/(03.05.2014)
Kula tarihi evleriyle,doğal güzellikleriyle,tarihi
zenginlikleriyle yaşayan ve yaşatılan değerleriyle bir dünya kenti bir açık
hava müzesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder